Eğitim, değişik dünya görüşüne sahip insanlar tarafından farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bu tanımlardan birisine göre eğitim, gençlere mevcut durumların tanımlarını ve onların okul içinde yer aldıkları gruplar tarafından kabul edilmelerini sağlama sanatıdır. Buna göre eğitim, sosyal bir kontrol aracı olarak işlev görmekte ve bu anlamda okulun görevi de yetişkinlerin tanımladıkları sosyal görevleri bireylere kazandırmaktır. Diğer bir tanıma göre ise eğitim, yetişen gençte pratik aklı inşa etmektir. Böylece eğitim, bir tür özgürleşme sürecidir. Bu anlamda eğitim; bağımsız bir şekilde düşünebilen, özgürce kararlar alabilen ve bunları uygulayabilen bireyler yetiştirmeyi amaçlar. Eğitime dair bu tanımlar daha da artırılabilir.
Farklı grupların değişik şekillerde tanımlar yaptıkları bir dönemde eğitimin, geleneksel anlamda tek bir yönetim yaklaşımı ile yönetilmesi günümüzün gerçekleriyle örtüşmemektedir. Eğitim yönetiminin profesyonel bir meslek alanı olarak kabul edilmeye başlanmasıyla birlikte, bu alanda yeni yönetim yaklaşımlarının tartışılması daha anlamlı bir hale gelmektedir.