Yeni bir yüzyıla girerken her zamankinden daha çok eğitimde kalitenin artırılması üzerinde durulması gerektiği bilinmektedir. Çünkü yeni yüzyılın en önemli sıfatlarından biri “bilgi çağı”dır. Yarının toplumu “bilgi çağı insanından” meydana gelecek ve bilgi toplumu olacaktır. Bundan dolayı bu süreçte eğitim olgusuna her zamankinden daha fazla değer verilmesi gerekecektir. Eğitim sürecinin odağında her zaman olduğu gibi yarın da “okul” olacağı görülmektedir. Öyleyse yarının okulları bilgi çağı insanını yetiştirecek nitelikte, “öğrenen örgütler” olmak zorundadır. Klasik eğitim sistemlerinin “öğreten okullarından” modern eğitim sistemlerinin “öğrenen okullarına” geçmenin zorunluluğu artık bütün eğitim bilimcilerince kabul edilmektedir. Öğrenen örgütlerin yöneticileri, öğretmenlerle etkileşime girerek okul iklimini geliştirdiği gibi öğretmenin yeterlilik duygularını da olumlu yönde etkileyerek okulun verimliliğini artırmayı temel görev bilmeyi öğrenmekle yükümlüdür. Okulların kalitesinin, okul yöneticilerinin kalitesi ile eşdeğer kabul edildiği günümüzde, okul yöneticilerinin çağdaş ve demokratik yönetim yaklaşımı sergileyebilmeleri, yöneticilik kalitesini yükseltebileceği gibi okulların kalitesini ve başarısını da artırabilecektir.